29 Şubat 2008 Cuma

et kokulu perşembe

Yunancada pisen etin kokusunu anlatmak icin bir kelime var. Simdi o kelimeyi hatırlamasamda.. Dün gece et kokulu persembeydi(o kelimeden esinlenerek cıkmıs). Senede bir gun bir persembeyi et kokulu persembe olarak kutluyorlar. Hastası oldu. Her kosede pisen et. Deli gibi dolu tavernalar vs. Saat oglen 3 gibi basladık et yiyip içmeye. Bu persembe aynı zamanda maske festivalinin basladıgı persembe. Gecenin bir saatine kadar yiyip ictik. Sonra evlere dagılındı. Kostum hazırlamak icin. Gece 11de bulustuk tekrar mihaela ile. Reggae konseri varmıs. Bende meksika asıllı cinli kostumu. Onda kedi kadın kotumu. Sokakta ona buna satasıp bar bar gezmeye basladık. Tanıdıgımız her bara girip biraz eglenip bir beleş tekila ictip cıktık. Konsere vardıımızda saat yarım olmus konser baslamıstı. Neyse icersi cok keyifli binbir kılıkta insan. Orada icmeye devam tabiiki. Maskeli partinin hastası oldum. Herkes maskenin altından kimsenin onu tanıyamayacagından emin deli gibi cosuyor. Bilen bilir cabuk gaza geliyorum. Bol ickininde yardımıyla yarı sarhos maske ardına saklanmıs kucagımda bi ton balon onume gelene balon veriyorum yada kulaklarının dibinde balon patlatıyorum. Regiyle cosan gönül daha fazla alkolle iyice durdurulmaz hale geldi. Tanımadıgım biton maskeli insanla dans ediyorum. Daha kotusu kim erkek kim kadın o bile belli deil. Sonra partiye tas devrinden bambam kılıgında gelen bir kadının sopasını alıp baska bir kadının kafasına vurmaya basladım. Neden bilmiyorum o anda eglenceli oldugunu dusundumJ kadın beni tanıdıgını dusunup guluyor bense dahada gaza gelip kadını 5 dakika kadar dovdum sonra arkamı donup gittim. Saat kacti oradan cıktıgımızda?? Kim bilir. Oradan sonra kac mekana daha gittik kim bilir. Sonra birileri evine cagırdı saat sabahın besbucugu olmus. İyi biraz takılır gideriz eve. Mihaela nerde?? Kim bilir. Kimin evindeyim kim bilir?? Biraz daha alkol tanımadıgın birilerin evinde tanımadıgım maskeli sızmıs yada sızmak uzere olan insanlar. Bunlardan hangisi kadındı. Amaaan eve doneyim uyuyayım. Gece 5.30da eve donulur. Yataga kadar zor dayanılır yarı yolda sızmamak icin... Uyandıgımda saat 3 tu. Dogru işe. Gittigimde patron feci trip atıyor. Ben gec kaldım die sandım. Trip onu cagırmadık dieymis. Bu gecede dedi benimle geliyorsun. Maskeli balo var... emir demiri keser. Bokunumu cıkartıyorum. Sona gelindi diemi boyle. Bilmiyorum. Azıcık durulmak lazım. Biz bu aksamda cıkıyoruz. Ortalıkta meksika asıllı cinli gorurseniz o benim. Muhtemelen elimde balon vardır. Peki bu aksam ne olacak. Kim gelecek kacta yatcaz. Kim bilir...

26 Şubat 2008 Salı

bana gemi verin...

Adamın biri bir gun kralın kapısını calmıs ve demis ki bana bir tekne ver. Kral saskın demiski ne yapacaksın tekneyi. Adamın cevabı kesfedilmemis adayı kesfedicem olmus. Kral dahada saskın butun adalar kesfedildi kesfedilmemis ada kalmadı demis. Adam cevapta yine gecikmemis. Henuz kesfedilmemisse bu adadan haberin olmaması normaldir. Ben kesfedilmemis adayı kesfedicem..

Bana kendini anlat, hayatını anlat desem ne anlatırdın. Pişmanlıklarını mı, hatalarınımı, yoksa harika giden hayatınımı. Eski sevgililerinimi eski asklarınımı. Peki askın nerede. Biliyormusun. Yanında koynundamı yoksa koynundaki gercek askının yerinemi koymaya calıstıgınmı. Peki ya en buyuk gunahın. Hayatım dedigin sey, yaptıklarınmı, yapmayı istediklerinmi yoksa yapamadıklarınmı. Peki en büyük acın ne. Onu en buyuk acın yapan yada en buyuk gunahın ölçütün ne. Kendini neyle sınırlandırıyorsun, sınırın ne. En büyük sorun ne. Ve bu en buyuk sorunun cevabı nerde. Sınırların seninlemi sınırlı yoksa sende kralına gidip bir tekne istedinmi kendi icinden cıkabilmek icin. Sınırlarını gormek icin. Yoksa yasadıgın hayatın en iyi oldugunu dusunup kendi limanındamı kaldın. Yada daha kotusu yasadıklarını begenmedigin halde bir tekne aramaya bile cıkmadınmı. Yukarıda yazıya basldıgım kitapın bir yerinde derki “ adayı gormek icin adayı terk etmek gerek, kendinden kurtulamadıgın surece kendini goremezsin.” Ama zaten sen bunu biliyorsun. Kitap devam eder. Adam kralla konusmaktan hic yılmaz.

Ben bu toprakların kralıyım ve bu kraliyetteki bütün tekneler benim malımdır,

Daha çok sen o teknelerin malısın,

Ne demek istiyorsun, diye sormuş kafası iyice karışan kral,

Dediğim o ki onlar olmadan sen bir hiçsin, fakat onlar sen olmadan da yelkenlerini açabilirler.

O cok sevdigin isin yasantın sevgilin hayatın seninmi. Yoksa sen onlar oldugu icinmi varsın. Peki sen haritandaki adalarlamı devam edeceksin hayatına yoksa bir kez olsun derin bir nefes alıp kendi kesfedilmemis adanı aramaya cesaret edecekmisin. Ufff aklım cok karısık...

21 Şubat 2008 Perşembe

bebek gibi uyurum...

Evet yazacak 3 sey geldi aklıma. Birincisi biraz gec kalsada sevgililer gunu. Yaklasık 13 seneden sonra ilk kez sevgililer gununu yanlız gecirdim. Cok korkuyordum. Allah korusun . sırf isim allaha kalmasın die kac kisiyle sevgililer gununden bir kac gun once cıkmaya baslamıs sonrada mındar olmustum. Uff hatırladıkca geriliyor insan. Neyse kulagınıza kupe olsun bunda kotu bisey yokmus. Ne boyum uzadı yanlız kutlamaktan nede acılar icinde kıvrandım. Hatta biseyler yapmak zorunda kalmamak yaratıcı olmaya calısmak zorunda olmamak kendini motive etmeye gaza getirmeye calısmamak. Cokta kotu deilmis. Tek dez avantajı gece yanlız uyumak zorunda kalmak. Gerci buda zorunluluk deil ama kaybedenler klubu tribine girip yanlızda mutlu olabilirim hikayesi ile yanlızlar gecesine falan gitmek tarzım deil. Neyse yanlız bir gece daha digerlerinden farksız...

Onun dısında zeki alasya metin akpınar tiyatrolarına taktım. Hergece birini indirip seyrediyorum. Dun deliler gecesiydi. Katıla katıla guldum. Bide bir nokta yakaladım ki metin akpınar abi olayı cozmus. Benim bebek gibi uyumamı kaldıramayan kıskanan herkesleri davet ediyorum (ozellikle kankacım sen) filmden cekip aldıgım bir sahneyi izlemeye. http://www.youtube.com/watch?v=rbT0LP20VYw ehh yanlız uyurken dert olmuyordu kimseye. Simdi birini daha inandırmam gerekiyor bebek gibi uyuduguma. Sekerim gercekten o cıkan sesler benden deil. Komsu horluyor ben bebek gibi uyurum...

Son olarakta soyle kaba bir hesapla sadece iki ayım kalmıs. İki ay sonra terki diyar ediyorum guzel yunanistanımdan. Ki bunun bir haftası gepgencte istanbulda gecicek. Bir 10 gunu buradaki egitimde. Gercekten zamanım kalmadı gibi bisey. Uzulmeye ve darlanmaya basladım. Buna patronda katkı saglıyor. Bu sabah yine bir is teklifiyle dikildi karsıma. Nasıl hayır denirki. Ama dedim. Neyse cok super bir veda dusunuyorum. Avrupa turu. Nisanın son haftası. Vize bitmeden once. Katılmak isteyenler davetlimdir. En azından her yerine olmasada bir kısmına. 1 hafta gezmece. 1 hafta 3 ulke amacım.

18 Şubat 2008 Pazartesi

olimpic hava yolları ile atinaya gidecek yolcular icin son cagrı

Ahhh ne geldi simdi aklıma. Bilinen halil rahatlıgı bilininen halil vurdum duymazlıgı ornegi. Sultan ahmette yemek faslını uzatıp trafigi hesaba katmayınca ucagı kacırıyorduk neredeyse. 10 dakikalık yol 45 dakikaya uzadı. Bulgarlar kayboldu. Evin tek anahtarı bende. Herkesin cantası evde. Benim ucaga yetismem lazım. Saat 7de check in yapın yazıyor bilette. Saat simdiden 7 biz daha eve gidip canta alıcazda hava alanına gidecez. İmkansız. Arkadası ara bulgarları ona yık. Evin anahtarını bakkala bırakmaya ev sahiplerini ikna et. Taksiciyle pazarlık et. Bizi ucaga yetistirirsen seni kral ederim die. Ama saat aksam 7 trafigi istanbul. Sonuc olarak hava alanında bavulu kucaklayıp kosarken bir yandan ezdigi insanlar icin pismanlık duyan diger yandan duydugu “olimpic hava yolları ile atinaya gidecek sayın halil oz bu sizin icin son cagrıdır. ...” cok komikti cook. Atinaya indigimde hala nefes nefeseydim. Ama basardım. Neyse bu miskinligimin uyusuklugumun cezasını birgun daha agır cekicem ama bakalım...

χρονια Πολα

Uzun zamandır yazmak aklımda aslında ama yazmak icin kafayı biraz netlemek toparlamak lazım ki hayat buna izin vermiyor. Cok hızlı değişiyor hersey. Bastan mı baslamalı yoksa sondanmı. En iyisi karısık gitmek. Dedigim gibi tanrı surekli egleniyor benle sanırım. Once aklımı karıstırıyor. Benim dedigin ozledigin gidiyor. Sonra bir baskası cıkıyor seni senden alıyor. Ehh sanırım cenk taner vakti zamanında soylenebilecek herseyi soylemis. Ne demis peki. “simdi anladım o gitti, cunku sen geliyordun”. Hosgeldin. Aslında birinin yazdıklarını okuyacagını bilerek onun hakkında guzel seyler yazmak zor. O yuzden bu kısmı burada kesiyorum.


Biraz daha geriye gitmeli simdi. Ankara egitim. Yıprandım cok. Ankara zaten cok guzel bir sehir değildi ama iyice boku cıkmıs leş bir yer olmus. Ama yinede eglence bulmak zor değil. Ben etnik biseyler gormek istiyorum die zırlayan patronu pavyondan bozma bir eller havayaya goturmek SSK’da, bir insanın gozlerinin ne kadar buyuyebilecigini gormek. Masaya ateşli bisey geldiinde korkup zıplamasını seyretmek. O cok eglenmesede ben cok keyif aldım lakin toplamda 45 dakika dayanabildik. Baska bir gece dostların arasına gittik. Ciğkofte rakı. Bence patron kadir gecesi dogmus. Neyse kotunun iyisi gecti. Kazanım bir bulgar oldu. Kadının adını mandalina sanıp 12 gun mandalina assagı mandalina yukarı die seslenmek. Gitmeden son opucukte ya bisey dicem benim adım mandalina deil magdalida. Ehh be kadın nie onceden soylemiyorsun. Neyse sonuc olarak geleneksellesen harika halil dogumgunleri serisi bu yılda tekerrür etti. Tek farkı gece seneki 4 gun surmusken bu seneki sadece 3 gun surdu. Turkiye ve dıs temsilciliklerde kutlandı. Bu arada ben dogum gunumde bu kadar suyunu cıkartırken kral falan olsam ne dogum gunu yaparmısım kendime. İstanbuldaki cok guzeldi. Dostları cok ozlemisim cogunu gormek iyi geldi bünyeye. Cok icki zararları dans bile ettim. Kimlerle ettim onu hatırlamıyorum ama. Cok onemli deil. Hatta icilen ickiyle dogru orantılı olarak muratın dans etmesine bile izin verdim. Sadece dans etmesinemi :))) tabiiki deil. Neyse o baska bir konu. Hesabı sorulacak. Neyse parti atinada devam etti. Gittigimiz her bardan en az 1 beleş icki ictim dogum gunu cocugu olarak. Ben bu hizmetin turk barlarındada yayılmasını temenni ediyorum...

Offf cok sey birikmis anlatacak ama yoruldum sonra devam ederim. Aklım cok karısık...

Bu arada carsamba gunu kucuk bir operasyon geciricem sanırım yunan ellerinde bu hafta biraz cesarete birazda duaya ihtiyacım olacak...