15 Ocak 2008 Salı

hımmm..

Az önce kaplumbagalarda ucar’ı seyrettim. Bir film insanın tam burnunun uzerine vurabilir mi? Cok canımı yaktı. Sonra bu yetmez gibi yagmurdan once filminin soundtrackini dinledim. Acımı arttırayım diye Boyle bisey seyrettikten sonra insan biraz konusma ihtiyacı duyuyor. Bilmiyenler icin film ırak iran ve turkiye sınırında bir köyde geciyor. Kara mayınları, sakat, ölmüs cocuklar. Saddam, amerikan askerleri, tecavuz. Umut barış. Çok doldum biriyle konusmaya ihtiyacım vardı evdeki tek uyanık kisi ispanyolla denedim sansımı. Balkona cıkardım bir sigara yaktım. Anlattım anlatmaya calıstım. Hayattan bahsettim. Cocuklardan bahsettim. Öfkeden. Önce dinledi. Anlamaya calıstı. Sonra Zapetero(ispanyol basbakanı) acıklama yapmıs. Turkiyenin AB uyeligini destekliyormus dedi. Sıcayım avrupanıza deyesim geldi. Zor geldi vaz gectim. Hımmm dedim iceri gectim bir sigara daha yaktım. Aydın abinin cocugunun ismi ne guzel. Umut barış. Saygı duyuyorum. Boyle zamanlarda muratı ozluyorum. Basarılı dinleyici. Konusması gerektigi kadar konusur. Acının dinmesini bekler. Gerekirse oturur seninle aglar.

1 yorum:

Terra dedi ki...

hoca guzel yazmissin.ozellikle ispanyol bolumunu.nedense diger ulkelerde insanlari duygusuz goruyorum.en sicakgindan en sogununa...hersey resmi hersey moda mod. konusmak bile resmiyet kazaniyo bazen...neyse