29 Eylül 2007 Cumartesi

on arrival

On arrival...

45 tane avrupalıyla aynı seminerde olmak. Hiç bu kadar sinirlenmemistim. Yunanlar ozellikle icince sabrımı zorluyorlar. Derdim ulkemi savunmak milliyetcilik yapmak deil. İşim olmaz. Ama bir yandanda durup durup laf sokmaları tartısma baslatıyor. Onun dısında aaa sen diger turklere hiç benzemiyorsun cumlesini 3 milyon kere duydum. Once aman göcmenler aman adaptasyon ama zor die anlatmaya calıstım. Sonra sıkıldım hayır efendim bende diger turkler gibiyim fırsatını bulsam sizi suracıkta duduklerim tribine girdim. Aaa yeter be. Bile gelmis gormus bilmisler var. Şöyle başımıza şu geldi soyle su olduda boyle duduklendik die. Ufff neyse sinirlendim. Bardaga tasıransa insanların arkasına herkez o ulke hakkında on yargıları yazmas veı arkamdaki kagıdı okudugumda. Avrupanın talibanları die bir yazı gormemdi. Sonraki evsi cin halk cumhuriyetinde yapıcam karar verdim. Yada iranda. Neyse sonuc olarak yunanca fena gitmiyor en azından bazen okuyabiliyorum.bazense okdugumu anlayabilebiliyorum. Sonra aglayasım geliyor. Natural born native speaker...

bi oturma izni alayım ilk durak arnavutluk tiran. Buradan otobus 20 euro. Offf yapacak coksey var ama yapmaya yetecek para yok. Son bir sey aklıma gelen. Burda hersey yunan. Yunan ıspanaki bürek yiyorum. Bizimkinin aynısı ama yunan yemegiymis. Yunan kahvesi ki bizimkinin aynısı. Son olarak gecen gece yunan dansı ettim. Kasapi bizim kasap havasını andırıyor. Muzik ve hareketler aynı ama andırıyor cunku bu yunan. Her sey ok. Ama bardagı tasıran son damla bugun gordugum “ greek tavla” yuh be kardesim...bizde calıyoruz ama edepli calıyoruz.

Hiç yorum yok: